Eylül ayı enflasyon verileri, beklentilerin üzerinde gelerek faiz indirimi beklentilerini öteledi. TCMB ve yabancı kurumların faiz politikaları, makroekonomik gelişmeler ışığında değerlendiriliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Eylül ayı enflasyon verileri, piyasa beklentilerinin üzerine çıkarak faiz indirimi beklentilerinin ertelenmesine neden oldu. Piyasa beklentisi %2,2 olan aylık bazda TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi), %2,97 seviyesinde gerçekleşti. Özellikle eğitim harcamaları ve okul yurtlarındaki fiyat artışları, enflasyondaki bu yükselişte başlıca etken olarak öne çıktı.
Son aylarda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarında enflasyonun yavaşlama eğilimi gösterdiği vurgulanıyordu. Ancak Eylül ayında yaşanan bu beklenmedik artış, faiz indirim beklentilerini kısa vadeli olarak rafa kaldırdı. TCMB Başkanı Karahan, enflasyonun beklentilerin üzerinde geldiğini ve para politikasındaki sıkı duruşun fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti. Bu durum, faiz indirimlerinin Kasım yerine Aralık ayında gerçekleşebileceği beklentisini doğurdu.
Makroekonomik Veriler ve Faiz Politikaları
Faiz indirim beklentilerinin ertelenmesi, Ekim ayı enflasyon verileriyle yakından ilişkilendirilecek. Ekim ayında %1,5’in üzerinde bir enflasyon verisi açıklanırsa, Aralık ayındaki faiz indirimi beklentileri 2025’e de sarkabilir. Şu anda faizlerin yüksek seyretmesi, enflasyon karşısında risksiz getiri arayışlarını da baskı altında tutuyor.
Yabancı kurumlar da Türkiye’deki faiz politikalarına benzer şekilde yaklaşıyor. Morgan Stanley, UBS, Barclays, JP Morgan ve BBVA gibi önde gelen finansal kuruluşlar, Eylül enflasyonu sonrası TCMB’nin faiz indirimi beklentilerini ileri bir tarihe öteledi. Özellikle piyasalarda oluşan bu belirsizlik, yatırımcıların enflasyonla mücadelede alınacak kararları daha yakından takip etmesine neden oluyor.
ABD’de Enflasyon Verileri ve Fed Faiz Politikası
ABD’de ise Eylül ayı enflasyon verileri merakla bekleniyor. Fed’in 50 baz puanlık faiz indiriminden sonra dikkatler önce Tarım Dışı İstihdam Verisi‘ne, ardından da 10 Ekim’de açıklanacak olan Eylül ayı enflasyonuna çevrildi. İstihdamda yaşanacak olası bir düşüş, iç talebi baskılayarak enflasyonun geri çekilmesine katkı sağlayabilir.
Eylül ayında enerji fiyatlarının düşmesiyle birlikte ABD’de enflasyonun yıllık bazda %2,5’ten %2,3’e gerilemesi bekleniyor. Bu durum, Kasım ve Aralık aylarında Fed’in 25’er baz puanlık faiz indirimleri yapma olasılığını güçlendirebilir. Anketlere göre Kasım toplantısında faiz indirimi beklentisi %66 oranında yoğunlaşmış durumda.
Faiz İndirim Beklentileri Ötelendi
Sonuç olarak, hem Türkiye hem de ABD’de faiz indirim beklentileri, enflasyon verilerine göre şekillenmeye devam ediyor. Türkiye’de Eylül ayında beklentilerin üzerinde gelen enflasyon, faiz indirimi beklentilerini Aralık ayına ötelemiş görünüyor. ABD’de ise enflasyonun geri çekilmesiyle birlikte Fed’in faiz politikası Kasım ve Aralık aylarında kademeli olarak gevşeyebilir.
Yatırımcılar, önümüzdeki dönemde makroekonomik veriler ve merkez bankalarının politikalarına göre stratejilerini gözden geçirebilirler.