Küresel piyasalar haftaya hareketli başladı. ABD borsa endeksleri, özellikle S&P 500 endeksi, güçlü bir yükseliş trendiyle öne çıktı. Son dört çeyrekte devam eden bu yükseliş, 2021’den bu yana en uzun süreli yükseliş serisini oluşturuyor. S&P 500, üçüncü çeyrekte %1,9 artış gösterirken, sadece eylül ayında %2,5 oranında değer kazandı. Bu güçlü performans, yatırımcıların ABD ekonomisine ve Federal Rezerv’in yaklaşan politika kararlarına olan güvenini yansıtıyor.
ABD Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell, iş gücü piyasasında daha fazla bir soğuma gereksinimi olmadığını belirtti. Powell, ekonominin mevcut seyrini koruması durumunda, bu yıl içerisinde toplamda 50 baz puanlık iki faiz indirimi yapılabileceğini ifade etti. Powell’ın bu açıklamaları, piyasalarda kısa vadeli faiz indirimi beklentilerini artırdı. Aynı zamanda Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de iş gücü piyasasında olası bir zayıflamanın, daha büyük çaplı faiz indirimlerine zemin hazırlayabileceğini belirtti.
Piyasalardaki fiyatlamalar, Fed’in yıl sonuna kadar toplamda 75 baz puan faiz indirimi yapacağı yönünde güçlü bir beklentiye işaret ediyor. Kasım ayında ise 25 baz puanlık bir indirim ihtimali, %61 olasılıkla fiyatlanıyor. ABD borsa endeksleri genel olarak pozitif bir görünüm sergiliyor. Nasdaq 100 endeksi, yıl başından bu yana yaklaşık %20’lik bir getiri sağladı. Bu hafta açıklanacak olan bazı büyük şirket bilançoları da piyasalara yön verecek kritik gelişmeler arasında yer alıyor.
Avrupa Piyasaları Zorlanıyor: Yatırımcılar Euro Bölgesi TÜFE Verilerini Bekliyor
Avrupa borsaları, haftanın ilk işlem gününde satıcılı bir seyir izledi. Yatırımcıların dikkatleri, Euro Bölgesi’nden gelecek olan TÜFE verilerine çevrilmiş durumda. Enflasyon verileri, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası kararlarında önemli bir rol oynayacak ve faiz oranlarının gelecekteki seyrine ışık tutacak.
Avrupa’da devam eden belirsizlikler ve özellikle enflasyonist baskılar, yatırımcıların temkinli davranmasına neden oluyor. Almanya DAX Endeksi ve Fransa CAC 40 Endeksi, haftanın ilk gününde zayıf bir performans sergileyerek %1’e yakın kayıplar yaşadı. Avrupa’daki bu olumsuz görünüm, küresel yatırımcıların risk iştahını sınırlarken, bölgedeki şirketlerin karlılık beklentilerini de olumsuz etkiliyor.
Ayrıca, piyasalarda İsrail ve Lübnan arasındaki gerilim de yakından izleniyor. Orta Doğu’daki bu operasyonlar, petrol fiyatlarını doğrudan etkileyebilir ve küresel enerji piyasalarında dalgalanmalara yol açabilir. Brent petrolün varil fiyatı dün %0,3 oranında artış gösterse de sonrasında yatay bir görünüm sergiledi. Enerji piyasalarındaki bu belirsizlik, özellikle Avrupa ülkeleri üzerinde daha fazla baskı oluşturabilir.
ABD’de Bilançolar Bekleniyor: Büyük Şirketler Performanslarını Açıklayacak
ABD borsalarında bu hafta açıklanacak olan büyük şirket bilançoları, piyasalarda hareketliliği artırabilir. Yatırımcıların gözü özellikle Carnival Corp, McCormick & Co, Paychex Inc, NIKE Inc, Lam Weston Holdings Inc ve Constellation Brands gibi büyük firmaların performansında olacak. Özellikle NIKE, yatırımcılar için kritik bir önem taşıyor. NIKE’ın birinci çeyrek sonuçlarında 11,64 milyar dolar gelir ve hisse başına 0,52 dolar kazanç açıklaması bekleniyor. Bu sonuçlar, şirketin genel performansına ve piyasa üzerindeki etkisine dair önemli ipuçları verecek.
Öte yandan, T-Mobile ile ilgili de önemli gelişmeler var. ABD, T-Mobile ile veri ihlalleri nedeniyle 31,5 milyon dolarlık bir anlaşma sağladı. Bu anlaşma, T-Mobile’ın hisse değerleri üzerinde baskı oluşturabilirken, sektördeki diğer oyuncuların da benzer sorunlarla karşı karşıya kalma ihtimalini gündeme getiriyor.
Ayrıca, PepsiCo’nun Siete Foods‘u 1 milyar doların üzerinde bir bedelle satın almak için görüşmelerde bulunduğu açıklandı. Bu gelişme, gıda ve içecek sektöründeki büyük oyuncuların stratejik büyüme adımlarının devam ettiğini gösteriyor.
Piyasa Beklentileri ve Yatırımcı Stratejileri
Gelecek günlerde, hem ABD hem de Avrupa piyasalarında kritik gelişmeler yatırımcılar tarafından yakından izlenecek. ABD Fed’in faiz indirim beklentileri, piyasalara pozitif bir hava katarken, Avrupa’da ise enflasyon ve büyüme endişeleri, yatırımcıların temkinli olmasına yol açıyor.
Yatırımcılar için en önemli strateji, risk yönetimi ve portföy çeşitlendirmesi olacaktır. Özellikle ABD’deki olumlu hava, kısa vadeli kazanç fırsatları yaratabilirken, Avrupa’daki belirsizlikler karşısında daha dikkatli olunması gerekiyor. Enerji piyasalarındaki gelişmeler ve Orta Doğu’daki jeopolitik riskler de yakından takip edilmesi gereken diğer önemli konular arasında yer alıyor.
Bilanço sezonunun devam etmesi ve büyük şirketlerin performans raporları, önümüzdeki haftalarda piyasa dinamiklerini önemli ölçüde şekillendirecek. NIKE gibi büyük şirketlerin performansı, hem ABD borsaları hem de küresel piyasalarda yatırımcı davranışlarını etkileyebilir. Aynı zamanda Fed’in faiz kararları da kısa ve orta vadede piyasalara yön verecek en kritik faktörlerden biri olacak.